Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

17. Yeteneklerimi Sergilemem Gerekiyormuş

Bugün 17. gün. Dün akşam çok şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. Mail kutuma ilk mail düştü. Heyecandan maili açacağıma yanlışlıkla sildim. Neyse ki, çöp kutusu diye bir şey var. Hemen maili kurtardım ( mükellefleri de böyle kurtarabilirim ). Neyse heyecan dorukta açsam mı açmasam mı diye düşünüyorum. Maili okuyup okumamamın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini idrak edince elim istemsizce mouse tuşuna dokundu. Mailin KPMG’den gelmediğini görünce oluşan hayal kırıklığına kalp atışlarımdaki yavaşlama eşlik etti. Gelelim maile… Tanımadığım iyi kalpli birisi tesadüfen karşılaşmış blogla ve bir tavsiye de bulunmak istemiş. Özetle şöyle diyor: “ Bak koçum KPMG her blog kuranı işe alsaydı ortalık müdürden geçilmezdi. Buralar kurumsal yerler. Eğer gerçekten işi almak istiyorsan yeteneklerini sergilemen gerek .” Oturup düşündüm iyi kapli insan haklıydı. İsmini cismini gizleyip fake bir hesaptan mail atmış. Hiç de sevmem böyle şeyleri ama en nihayetinde haklıydı. Haklı olmasına haklı ama yeteneklerimi...

16. Vergi Detoksu

Bugün 16. gün. İki gündür bloga içerik girmiyorum. Çok vefalısınız gerçekten ne mail atan var ne başka bir şey. Başıma bir iş gelse kimsenin haberi olmayacak 😊 Evet, hafta sonunu boş geçtim. Her ne kadar vergiyi sevsek de arada detoks yapmak iyidir. Hem başka şeylere vakit ayırmış oluruz hem de beynimizi resetlemiş oluruz. Aslında her gece uyuyarak beynimize reset atıyoruz. Ancak gün içindeki meşgalelerimiz uykumuzda da bize eşlik edebiliyor. Bu nedenle arada vergi de olsa detoks yapmak, reset atmak iyidir. Ve hatta KPMG’de çalışsak dahi detoks elzemdir, vazgeçilmezdir 😇

13. Vergi Planlaması mı? Kariyer Planlaması mı? Yoksa Sessizce Harcanmak mı?

Bir vergicinin kariyer yolculuğu, vergi planlamasındaki başarısına bağlı olarak şekillenir. Ancak burada kritik bir detay var: O başarıyı kimse görmezse, kariyer anlamında elde ettiğiniz tek şey kendi kendinize “ Valla çok iyi plan yaptım ” demek olur ( mesela ben ). Bu ne anlama geliyor? Vergi planlaması tek başına yetmez. Yanına kariyer planlamasını da koymazsanız, sonuç olarak mükemmel planlanmış ama kimsenin fark etmediği bir vergi dünyasında kaderinizle başbaşa kalırsınız. Ve inanın, o dünya pek de eğlenceli değil.

12. Zamanda Yolculuk Bizim İçin Çok Sıradan

Komplo teorisyenleri, teknolojinin aslında bildiğimizin çok ilerisinde olduğunu ancak gizli tutulduğunu savunurlar. Onlara göre bu bilginin gizli tutulmasının pek çok farklı gerekçesi var. Kimisi ekonomik gerekçeleri öne sürerken bir başkası global güçlerin gizli emelleri olduğuna inanır. Biliyorsunuz komplo teorilerinin karakteristik özelliği, doğrulanamamaları ve yanlışlanamamalarıdır ( tıpkı vergi mevzuatı gibi ). O nedenle bu iddialar sıklıkla gündemi meşgul eder. Gel gelelim komplo teorileri biz vergicilerin gündeminde çıkalı çok olmuştur. Vergiciler zaten teknolojik gelişmelerin çok ilerisindedir. Biz işimiz gereği zamanda yolculuk yaparız 😏 Yeni bir düzenleme çıktığında geleceğe yolculuk yapar, düzenlemenin olası sonuçlarını önceden görürüz ( göremeyen bizden değildir ). Geçmiş dönemlere ait verilerle işimiz olduğunda, geçmişe yolculuk yapar o dönemin mevzuatını iliklerimize kadar hissederiz ( bulabilirsek ).

11. Yine de Dünya Dönüyor

Bugün 11. gün. Biliyorsunuz Orta Çağ’da kilise güneşin dünya etrafında döndüğünü savunuyordu. Galileo ise Kopernik'in aksi yöndeki fikrini savunarak güneşin merkezde olduğunu ve dünyanın döndüğünü ileri sürmüştü. Ne var ki, bu fikirler kilise tarafından kafirlik kabul edildiğinden, Galileo engizisyon mahkemesinde yargılanmıştır. Canını kurtarmak amacıyla mahkemede dünyanın dönmediğini söyleyen Galileo’nun mahkeme sonrasında “ yine de dönüyor ” diye mırıldandığı rivayet edilir. Blog’a günde 5-10 ziyaretçi uğruyor bu aralar. Ne yapalım, yine de dünya dönüyor 😊

10. Teklif İsteyin

Biliyorsunuz KPMG'nin sitesinde "Teklif İsteyin" bölümü var.  Hizmet almak isteyenler bu bölümdeki formu doldurarak teklif isteyebiliyorlar. Peki ben bu formu kullanarak bizzat işe alma teklifi istesem nasıl olur? Dahiyane bir iş başvurusu yöntemi olmaz mı?  Neyse ben yine de yapmayayım.

9. Vergicilerin Bilim-Kurgu Tutkusu

Bir vergici muhakkak bilim-kurguya ilgi duyar. İstemese bile, mesleği onu mecbur bırakır. Çünkü vergiciliğe adım atan masum bir birey, kısa sürede ütopik ve fantastik vergi düzenlemeleriyle örülü bir bilim-kurgu evreninde gözlerini açar. Vergicilik, vergi kanunlarının mantığını çözmeye çalışırken beyninizin paralel evrenlere ışınlandığı bir bilim-kurgu macerasıdır. İlk günlerinde kişi kendini garip terimler ve anlaşılması imkansız kanunlarla çevrili bir distopyada bulur. Vergi evrenine giriş yaptığı anda " Ben muhasebeye mi geldim, yoksa Azkaban’a mı düştüm? " diye sorgulamaya başlar. O kadar ki, Fahrenheit 451 romanından esinlenerek tüm vergi kanunlarını ateşe verme planları yapmaya başlar. Sonrasında KDV’nin ateşe dayanıklı olduğunu öğrenir ve bu fikri rafa kaldırır. Gel gelelim ilk başta anlam veremediği terimler, kanun maddeleri, özelgeler birer birer anlam kazanmaya başlar. " Ya aslında ÖTV ilginç bir şeymiş " diye düşündüğü an, kırılma noktasıdır. ...

8. Bir Haftayı Geride Bırakırken

Koca bir hafta geride kaldı.  Vergi dünyasında bir hafta hem çok uzun hem de çok kısa bir zaman dilimidir.  Çok uzundur çünkü bir haftada haddinden fazla gelişme yaşanabilir. Mevzuat değişir, oranlar güncellenir veya hiç beklemediğimiz bir vergi hayatımıza girer… Çok kısadır çünkü yapılacak işler bitmek bilmez. Bir beyannameyi bitirdiğini sanırsın ama aslında o sadece diğer bir beyannamenin fragmanıdır. Bu ekosistemde zaman görecelidir. Einstein bunu hesaplamamış olabilir ama beyanname tarihleri yaklaştığında zamanın nasıl hızlandığını hepimiz biliyoruz. Blog’ta ise ilk hafta sakin geçti. Henüz ses yok ama ben buradayım, sahneyi boş bırakmaya niyetim yok 😊

7. Vergicilerin Beyin Haritası: Kelimeler Aynı Anlamlar Farklı

Blogu açtıktan sonra Vergi Müdürü olamadan geçirdiğim 6. günün yazısında vergicileri ikiye ayırmıştım: Gündemciler ve Gündemsizler. Bu ayrımı yapınca benim gündemci olduğum anlaşılmıştır. Vergi dünyasında olup biten her şeyi takip eden, gece yarısı Resmi Gazete’yi açıp sürpriz değişiklik var mı diye kontrol eden, vergi mevzuatıyla yatıp kalkanlardanım. Biz öyle vergicileriz ki, bazı kelimeleri duyduğumuzda halktan çok farklı şeyler anlarız. Çünkü bizim zihnimiz vergi kodlarıyla programlanmıştır. İşte biz gündemci vergicilerin kelimeleri nasıl duyduğu: " Asgari " denildiğinde aklımıza hem asgari ücret hem de asgari kurumlar vergisi gelir. " İade " deyince aklımıza mağazadaki ürün değişimi değil, KDV iadesi gelir. " İndirim " kelimesini duyunca aklımıza alışveriş kampanyaları değil, indirilebilir giderler ve diğer indirimler gelir. " Tecil " kelimesini duyunca aklımıza askerlik değil, tecil-terkin gelir. " Beyan " kelimesini duyunca duruş...

6. Vergiciler İkiye Ayrılır

Vergi dünyası, hızla değişen mevzuatlar, tebliğler, sirkülerler ve her sabah " Bugün ne değişti acaba? " diye endişeyle uyanan profesyonellerin yaşadığı dinamik bir ekosistemdir. Dolayısıyla bu ekosistemde hayatta kalmanın tek yolu gündemci olmaktan geçer. Ancak, doğanın kanunlarına aykırı şekilde varlığını sürdüren bir grup vardır: Gündemsizler . Gündemciler Bunlar, Resmi Gazete’yi sabah kahvesinden önce açan, son değişiklikleri " Ne olur ne olmaz " diye rüyasında bile gözden geçiren, KDV oranlarındaki mikroskobik değişiklikleri bile fark eden, vergi mevzuatını okurken kendini Sherlock Holmes gibi hisseden kişilerdir. Kendilerine en sık yöneltilen soru: "Yahu sen bu kadar şeyi nasıl takip ediyorsun?" Cevap net: "Uyumuyorum." Gündemsizler Bu arkadaşlar, Resmi Gazete’yi en son stajyerlik döneminde okumuş, değişikliklerden ancak birileri telefon açınca haberdar olan, " Bu oranlar değişmiş mi? " diye sorulduğunda " Biz...

5. Günün Şafağı

Bugün 5. gün. Yüzüklerin Efendisi serisinde geçen o müthiş cümleyi hatırlayalım, ne diyordu Gandalf: “5. günün şafağında beni bekleyin, şafakta doğuya bakın.” 5. günün şafağında KPMG’yi bekledim, şafakta mailime baktım: boş.

4. Bir Vergicinin En Büyük Korkusu

Vergiciler yeri geldiğinde ( yeri sık sık gelir bu arada, hatta düğünde halay çekerken bile olabilir ) devleti bile karşılarına almaktan çekinmezler. Korku nedir bilmez, tek düzen hesap planı gibi dümdüz ilerlerler. Dahası o kadar soğukkanlıdırlar ki, olur da bir gün Big4’dan bir seri katil çıkarsa, bunun muhakkak vergici olacağı rivayet edilir. Gel gelelim her insanı evladı gibi vergicilerin de korkuları vardır. Bu korkular, ne vergi incelemesi ne beyanname yetiştirme telaşı ne de transfer fiyatlandırması gibi karmaşık konularla ilgilidir. Asıl dehşet verici olan, eş-dosttan gelen sorulardır . Aşağıdaki örnekler olayın vehametini ortaya koymaya yeter de artar: “Hocam, Tinder Premium'u gider yazabilir miyiz? Sonuçta networking…" "Yurt dışından akrabalar bana para gönderdi ama ‘hayrına’ dedi, bu vergiye girmez di mi?" "Abi, düğünde takılan altınları satıp borsa oynadım, bunu yatırım teşviki olarak gösterebilir miyiz?" "Şimdi ben evde beslediğim kedi...

3. İçimizdeki İrlandalı

Uzun vadeli yatırımlarını saat başı kontrol eden hisse senedi yatırımcısı misali blog istatistiklerini dikkatle takip ediyorum. Nasıl olduysa İrlanda ve ABD'den birer ziyaretçi gelmiş. Vergi camiası iyi bilir ki ABD ve İrlanda yan yana geldiyse o işte bir MNE'nin parmağı vardır. O yapı eski cazibesini kaybetse de benim blog yeni cazibe merkezi mi oluyor diye düşünmeden edemedim. Sanırım KPMG elini çabuk tutsa iyi olacak :)

2. Rüyamda Vergi Müdürü Olmuşum

Rüyamda KPMG’de Vergi Müdürü olmuşum. Yeni pozisyonum nedeniyle muhteşem bir kokteyl düzenlenmiş; müdürler, direktörler, partnerlar, kim varsa herkes orada. Sadece seniorlar eksik, onlar yoğun bir şekilde çalışıyor. Arka planda hafif hafif klasik müzik çalıyor; davetlilere viski ya da vişne suyu ikram ediliyor. Vergi bölümünde olmam nedeniyle "V" harfiyle başlayan içecekler seçilmiş. O ince ayrıntıya bayılıyorum. Ortamda elit bir samimiyet var. Partnerlar birer birer gelip elimi sıkıyorlar ve coşkulu bir tonda "Seninle daha güçlüyüz!" diyorlar. Derken sahneye Türkiye Başkanı çıkıyor. Mikrofona doğru eğilip coşkulu bir tonda "Arkadaşlar, bu transferi tek bir kelimeyle özetleyecek olursak: BigOne!" diyor. Salonda alkış kıyamet. Bir an gözlerim doluyor ama profesyonel duruşumdan ödün vermiyorum. Kokteylden sonra beni odama götürüyorlar. Oda numaram "V" ( V for Vendetta gibi ) ve içeri girdiğimde V şeklinde düzenlenmiş bir toplantı masasıyla ka...

1. Müdür Olma Hayalim: Küçük Bir Çocuğun Büyük Paradoksu

Çocukken ileride ne olmak istediğimi soranlara Müdür ( M’si büyük yazılmalı ) cevabını verirdim. Pek çokları gibi siz de nedenini merak ettiniz değil mi? İlk başlarda soranlara gerekçelerimi sıralarken zamanla polis, hemşire veya doktor olmak isteyen çocukların benim kadar sorgulanmadığını fark ettim. Ben de sonrasında işi makaraya vurarak Müdür olma hayalimle ilgili bir hikaye uyduruverdim: Okul müdürümüzün kapısında büyük harflerle “RAHATSIZ ETMEYİN!” yazıyor. Ben de insanlar beni rahatsız etmesin diye Müdür olmak istiyorum. Dinleyenler önce güler, sonra “ Bu çocuk bize ince ince laf mı sokuyor? ” diye düşünürlerdi. Şaka tabi, çocukken öyle bir hayalim yoktu yukarıdaki hikaye de yapay zeka eseri :) Şimdi neden gerçekten müdür olmak istediğime gelelim. Birincisi, mükellef olmak istemiyorum. Gelir vergisi, SGK, KDV, poşet vergisi… Kim bu angaryalarla uğraşmak ister? Maaşımı alayım, kimse de bana beyannameni gönderdin mi diye sormasın ( beyan sınırını zorlayabileceğimi sanmıyorum ). Maa...